18 Ocak 2010 Pazartesi

Yengeç türküleri - XVI -


SU KUŞU

Su kuşu
Saçların ıslak, teninde elim
ve bahçemdeki dut ağacında
asılı yüreğim

her mevsimde
bir bahar bulurum
yazbahar kışbahar düşbahar
dallarında çiçeklerle
böceklerde aşk
bir yerlerde yine
gülümsersin sen bana

ya sen, bu deniz kaçağını
nerde bulacaksın ki
yüreğimin bileni hani nerde
karada yaşayan canlılar sınıfından
ayakları suya değmemiş
ürkek bir kedi gibi
kim ne yapsın ki bu adamı

bahar hissettirir kendini
kuş çığlıkları ve rüzgarlarla doğada
benim için öyle teksin ki
öyle bulunmaz, gizli
ve kayıp ülkemde definemsin adeta

yaslarım göğsüne
umuda yaslar gibi başımı
bir yanda
teninden bir ateş yayılır
ötede nefesinden bir serin rüzgar

kelimelerin ürkekliğinde
yitirmek istemez seni ellerim
sekiz sütuna manşet
çığlığı köleliğimin

yanıbaşında
nefesini duyacak kadar yakın
af sende ceza sende suç bende
saçlarına dokunurum belki
belki masum bir öpüş dudaklarına
belki yaramaz bir dokunuş
ıslanmış saçlarında damla damla su
tenine düşen bir damla su

sende konaklamak isteyen
bir çift dudak
sarmak isteyen bir çift kol
eteklerinde serin bir rüzgar
dokundukça ürperen
korkak bir güvercin kalbi
seni isteyen bir can
beni bu sıcaklar değil
senin serinliklerin böyle yaptı


baharı özledi gözlerim
bahara vurgun yüreğim
omuzlarına değse ellerim
gözlerini yumsan bakmasan
geleni bilirmişcesine
adımı sayıklasan

ister gündüz ister gece de
gel tenime delice de
sonra istersen bir de
var sabaha
dut ağacına as beni...

17 Ocak 2010 Pazar

Yengeç Türküleri -XV-



-XV-

 dilendim yalanım yok
 çünkü dileğimdim
 bir yağmur yağsın
 bu gece
 bir geceliğine
 sabaha kadar dinmesin diye

 güneşi
 beraber doğuralım istedim
 dakikalar aramıza girmeden
 bir nefes alımı uzaklığa
 dayanmıyor işte yürek
 ne yapmalı, nefessiz mi konuşmalı?

 katili olmadan geçip giden zamanın
 bir şiiri yazar, okuruz
 bir masalı yaşarız birlikte.

 dalgakıranlar var
 kabus gibi gördüğüm
 dalgalar ortasında ben
 hepkördüğüm

şiirse dağları aşmalı
sevdiğine ulaşmalı
kendini dokumak var ya
hani kilim gibi
köylü kızlarının elleriyle
eskimemiş, eski tezgahlarda

 ve ışık sana gelsin yine
 aç pencereni, aç perdelerini
 vursun yedi rengi güneşin
 ve "yansısın" senden
 yeryüzüne güzellik perde perde

 tualime düşmüş resmin
 ey hayalkız, düşmelek
 sahi sen kimsin?


16 Ocak 2010 Cumartesi

Yengeç Türküleri -XIV-



-XIV-

kıyıya vuruyor
yorgun yüreğin

sığınmalı
birlikte yalnız bir o/adaya
suya değmeden su olunmaz ki
dağlara tırmandıkça
oksijen sarhoşluğu
suya vardıkça serinlik

yıkan, arın
dokun tüm çiçeklere
ve bırak bir an
kendini akar suya

gülümse
bak, herşeye rağmen
yaşıyorsun işte...

14 Ocak 2010 Perşembe

Yengeç Türküleri - XIII -



-XXIII-

güzel sözlerin sihri
ve gözlerinin efsunu
gözlerinden içmeli önce
sevdanın en buğulusunu

bana su ver susuzluğumda
ilaç ol uykusuzluğumda

elime güneşin sıcaklığı düşer
ve ben düşerim
bir damla su gibi denize

seninle yağmur olmak,
denizlerde bir damla su
hayal mi bu bir bak?
hayalse de çok güzel doğrusu.

12 Ocak 2010 Salı

Yengeç Türküleri -XII-



    -XII-

kadınlar var, bir nesirlik
kadınlar var, bir mevsimlik
kimi  bir şiir, kimi bir dize
oysa bir ömürlük
kadın yetmez bize

ötelere gitmeli seninle
sevdalı yangın yüreğinle
pulsuz bir dilekçe gibi iliştiriyorum
bu mektubu, dudaklarımla tenine...


10 Ocak 2010 Pazar

Yengeç Türküleri -XI-



-XI-

bir damlanın yolculuğunu
dinlermiydin?
saçlarından alnına süzülen
birkaç damlayla bulusup
minik bir dere kenarında
yaz sıcagında, su serinliğini
istermiydin?

alıp götüreceğim inan
şiir kokun geliyor
buram buram
içimde senli kelimeler
"bir şarkı oldun" dudaklarımda

bir dağ gibi, eteğinin
altına saklanırım
yaramaz çocuk, o benim
haydi bul beni, ebe sobe
oynasak mı, ne dersin?

ben yazıyor olsam da
sen kitap olmalısın, okunmalısın
yengeç'in türküsünde
dokunmama izin ver gözlerine

sende kalacak bir parçam
ve benimle uyu, benimle uyan
ilk bana selam ver, her sabah
henüz gözkapaklarını açmadan

alnından öpüyorum
yine yeniden, yenilmeden 
başarmalı sevdaları...


7 Ocak 2010 Perşembe

Yengeç Türküleri - X -


                                                                            
   -X-

evet
şimdi
ben
seni
terkediyorum

bir masal anlatırdım sana
sevgiden yana
dinler uyurdun
oysa benmişim asıl uyuyan
sen o masallarda hiç yokmuşsun.