XVII
ay karanlığında
siyahın gölgesi mi düştü ışık odana
sihirli bir değnek bekleyen
külkedileri imparatorluğunda
söyle nedir dilsizliği dillerin
susmak kendi başına yalnızlık,
kapıları içerden kilitleyip
anahtarı pencereden beyaz atlı bir prense atmak
oysa o kapılar önce içerden açılacak
sevginin bu kadar hoyratça tüketildiği
kelimelerin anlamlarından soyulup
bozuk para gibi harcandığı bu dünyada
ey sevgili gözlerimin içine bak
ve iyi dinle beni "seni sevmiyorum"
hem de o kadar çok sevmiyorum ki
sakın tükenme
tükenmek:
geçmişin faturasını geleceğe kesmek
babaların günahını oğullara yüklemek
insanın dalga dalga kırıldığı
gönül sürgünlerinin tükenişe döndüğü
bu garip gezegende
ay dan bir ışık düşer ve mutlanır insanlar
kim bilir
sen ben ve ay
biz biliriz
gerisini yok say
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder